"Aslında çoğu zaman yaşamak yada yapmak istediklerimizi değilde ,yapmak zorunda olduklarımızı yaşıyoruz ve bütün bunlar olurken bir b planı yok elimizde..."

      Sesi ve müziği ile son günlerin ilgi çeken isimlerinden Betül Çağlar, zorlu bir hayat hikayesinin de kahramani Kimi zaman hayatta öyle zorluklarla karsilasiriz ki bunun altından nasıl kalkacağımızı bilemeyiz. Bazen de başımıza gelenler için isyan ederiz. Ancak kimi zaman kötü olaylar, yaşanılacak iyi günlerin de habercisidir.Tıpkı Betül Çağlar'ın yaşadığı gibi. Son günlerde müzik kanallarında yayınlanan klibi ile dikkat çeken Çağlar, bundan 10 yıl önce müzik sevgisiyle yanıp tutuşurken yaşadığı bir trafik kazası bütün hayatını değiştirdi.Şehir içinde trafiğin en yoğun olduğu saatte meydana gelenbu kaza sonrasında kopan Çağlar'ın eli, iki saat sonra bulunup tekrar yerine dikilmiş."Bu kazanın ardından tam altı defa ameliyat oldum. Kazadan önce halkla ilişkiler sektöründe çalısıyordum. Müzik benim hep içimdeydi. Kazadan sonra tedavim çok uzun sürdüğü için işten ayrıldım. Biz Gaziantep'liyiz. Yani ailem, özellikle babam öyle şarkici kızlarının olmasını akılllarından bile geçiremezler. Ancak kazadan sonra ölümden dönünce ailem 'Ne istiyorsan yap kizim çünkü sen hayata yeniden döndün' dediler." Çağlar da solugu akrabası olan yapımcı Şahin Özer'in yanında almış.

1995 yılında ilk albümü "Benli Betül"ü, Metin Şentürk'ün de desteğiyle yapmiş. Ancak bu çok beklediği albüm ne yazik ki, kendisine mutluluk getirmemiş. Çünkü aynı gün babasını kaybetmiş. 20 yaşında bu acıyla sarsılan Çağlar, daha sonra müzik dünyasındaki acemiliğini ve promosyon eksikligi nedeniyle bu albümü hiç yapmamiş sayar ve bavulunu toplayıp Antalya'ya çalışmaya gider.

"İstanbul'da Regeta'nın açıldığı ilk dönemlerde önce Kayahan'ın sonra da Nükhet Duru'nun alt programını yaptım. Antalya'da da Hande Yener ile birlikte program yaptık. Bununla birlikte ben Antalya'nın yerel kanalı ETV'de bir televizyon programı hazırladım. Bu arada sürekli İstanbul'a gelip kaset yapmak için firmalarla görüştüm ama maalesef istedigim gibi bir sonuç çıkmadı." Tam beş yıl boyunca Antalya'da çalışan Çağlar, en sonunda bu işin oradan yürümeyeceğini anlar ve İstanbul'a geri döner. Onunla birlikte yola çıkan pek çok ismin üne kavusmasına rağmen, kendisinin bir türlü albüm yapamamasına üzülse de aslında genç şarkıcının amacı iyi bir işe imza atmaktır. Bu sırada İstanbul'da da sahneye çıkan Çağlar'ı bir gece Izel dinlemeye gider. "Programı bitirdiğimde Izel kesinlikle benim bir albümüm olması gerektiğini ve bunun için de kendi firmasi Universal ile beni görüstürecegini söyledi. Ben açikçasi o gece söylediklerini ertesi gün unutacağını düşündüm. Ama gerçekten de şirketten aradılar ve sesimi bile dinlemeden benimle anlaşma yaptılar." Ancak yine de bu imzanın hemen ardından gelmemiş albüm. Tam üç yil beklemiş genç şarkıcı. Hayatı beklemekle geçse de en sonunda 9 yıllık bir bekleyişin ardından geçtiğimiz hafta albümünü eline almayı başarmis Çağlar, "Bu albümü elime alana kadar çok hayal kırıklığı yaşadım.

Türkiye'de meşhur olmak kolay ama nasıl meşhur olduğun önemli. Albümü elime aldığım zaman ağladım. Çünkü albümdeki kızın resmine baktığım zaman, yıllarca nasıl mücadele ettiğim aklıma geliyor. Ama artık çok mutluyum" diyor.